2 Ocak 2016 Cumartesi

Bir İsmi Unutma Temrini | Savaş Çağman

Veda etmenin yollarında devedikenleri, katırtırnakları, en kuru toprağında şeytanminareleri var. Kaç kişiye veda ettim... çok... Çoğu zaman veda etmeyi beceremedim, merhaba dememdeki safsaklıkta kendini belli eden o yeniyetme haller... Söylenenleri anımsıyorum da çoğunda haklılar, sevme konusunda inançsızlığım, kendime inşa ettiğim kara kafesler, civanperçemleri bastırılan yaralar... Evet gerçekten haklısınız, yerden göğe... Oyunbozan olduğum, mızıkçı olduğum doğrudur. Kalbe yakın olan fısıldar, kalbe uzak düşen bağırır... Biliyorum bu öfkeyi, haklısınız... Unutulmanın bir armağan olduğunu düşünüyorum, hayatın armağan olduğuna inandığım kadar... Melek kanatlarının altında dinlenenler, yolun tozu bulaşmış gezginleri anlamaz pek... Bak yıldızın kenarı eprimiş, gökten bir hilal düşmüş ama gecenin sonu... Işık da gelecek ufka, yol o ufkun kat yerine doğru akacak... Başka başka yönlere yol alacağız, ismimi çok eski bir filmin jeneriği gibi unutacaksınız... Unutmak bizim armağanımız, unutmak bizim gibilerin ilacı... Harf harf siliyorum anımsamanın zehrini kalbimden... | 21-7-2013 İstanbul