2 Mayıs 2016 Pazartesi

Sanmak | Savaş Çağman

Sanmak fiili en güzel geçmiş zamanda çekilince tadından yenmez. Çünkü sanıyorum derseniz emin olmadığınız aşikar olur; sanmak fiilinin gelecek zamanı yoktur; kendini bu yüzden en çok da -miş'li geçmiş zamanın şuursuzluğunda belli eder; sanmışım meğer derken mesela... Emin olma veya haklı olma bağımlısı değilim; ağlak yazılarımdan bilirsiniz bu iddiasızlığı... Şimdi ortaya atılan oltada sahte yem çiğnerken gülümsüyorum oyunun gereksizliğine acı, acı... Sanmak fiili, şu andan geleceğe sadece dilbilgisel bir sebepten değil, bir konumdaki şuursuzluğun bu kadar uzun süremeyeceğinden de dolayıdır. Sandım, sanıyorum ve sanacağım yan yana saçmalığa doğru evrilir, hepsi başka başka şeylere işaret eder. Sanmak, uyanmak halini de içerir ya hani; sanmışım derken uyanmaktayız aslında. Bilir misiniz insanlar aslında hiç değişmez, fıtratlarında yılan gibi ısırmak, zehir taşımak varsa, bile bile sanmak fiilini tümce içinde kullanmak sadece enayiliğiniz olur... Yazana değil yazdırana bakın derler ya... Ne yazık yazdıran umudumun katilidir... | 27-10-2015 İstanbul