4 Haziran 2016 Cumartesi

Yeraltın'da Logos'un Yitimi | Savaş Çağman

1990'lar Ankara ve İstanbul'da birçok rock grubunun yeşerdiği oldukça bereketli yıllardı. İstanbul'da Atlas Pasajı, Narmanlı Han merkezli hardcore-punk, progressive ve psycodelic rock ortamının benzeri Ankara'da Konur Sokak'tı. Birçok grup kuruldu, birçok konser verildi. Bir toprakaltı masalı içinde debelendik durduk. O göz kamaştırıcı çeşitlilik içinde Trash Metal'den Speed'e, Hardcore'den Ska Punk'a birçok türde grup vardı. O dönemde de beste yapılıyordu... en önemlisi gerçekten söz üretiliyordu...
Rock, Pop'tan azade bir duruş taşımalı, içi boş bir poz değil. Post-Modern dünyanın sözden anlamdan sıyrılası da bence bir estetik ama, duruş ve dünyaya bakış açısı yerine 2010'lardan bu yana İstanbul ve Ankara toprakaltı sahnesinde sadece sadece anlamsız bir gösteri mevcut. O yüzden artık konserlere gidesim yok. Sahnede Cumhuriyet'in 90 yıllık kostümlü provasının yansıması, anlamsızlaşmış Batıcıl-Amerikancıl -mış gibi yapma hali ile, ergenliği muhafaza eden, neden, niye sorularından bağımsız "intikam!, öl!" gibi çığlıklar atan tatlı su brütalliği dışında, sadece her izleyişte "sen de mi Brütüs" dedirten bir içi boş gösteri var.
Müzikal yeterliliği fevkalede olan bu grupların, şarkı sözü ve dünyaya bakış, felsefe konusunda sınıfta kalışı, Rock'un kitleleri değiştirme gücünü devre dışı bırakıyor... Ne yazık...