16 Haziran 2016 Perşembe

Gerektiği Kadar | Savaş Çağman

İyiyim, iyiyim... Sadece gerektiği gibi yas tutuyorum. Bazısı balık gibiymiş öyle der Kaf Dağlılar, çok sıkarsan içe çöker sıkmazsan elinden kaçar. Kaçan balık büyük olurmuş, orası kesin... Eve yürürken, kişisel tarihimin açık hava müzesinden geçiyorum sanki; hah şurası yürüdüğümüz yer, ah şurada buluşmuştuk... İsimler, kişiler, ahlar vahlar... 
Bu gün sırtım çok ağrıdı. Yürürken gücümü, karnımı arkasında topladım, kendimi bir gayret tay tay durarak yukarı doğru çektim. Ağrıyla yürümek için yeni bir şey keşfettim. Yok yok iyiyim ben... Gerektiğince üzülüyorum. Tıpkı ağrıyla yürümek için yollar bulduğum gibi... Vietnam yemekleri öğreniyorum, az Fransızca okuyorum, debeleniyorum işte, kendimi oyalıyorum... Oysa aslı'm, astar'ım, yeni suretler çıkarmaya, aslı gibidir belgeleri düzenlemeye takatim yok... Bilirsin yaşamaya bile üşenirim bazen, yok yok merak etme iyiyim ben, gerektiği gibi yaşıyorum... Güne gün katıyorum, sevgiye sevgi, yüzümü hep uyusam da ışığa dönüyorum...