9 Temmuz 2016 Cumartesi

R'leri Söyleyemiyor | Savaş Çağman

Daha birkaç hafta oluyor, Maçka Parkı'ndan çıktım, elimde yoga ped'im vardı. Kestirmeyi kullanıp eskiden Gezi Parkı'na dahil olan ama şimdi binalar arasına sıkışmış bir parktan geçiyorum. Malum sol ayağıma vuran bel ağrısı, biraz dinlenmek için oturuyorum. Yanıma yaklaşıyor, 20-25 yaşında, R'leri söyleyemiyor, Suriyeli. Bana elimdekinin ne olduğunu soruyor. İngilizce anlatıyorum. İngilizcesi fena değil. Bilgisayar oyunlarını seviyormuş, bir de Japon çizgi dizilerini. İngilizcesi çok akıcı değil ama anlatıyor sonuçta derdini. O da bedende bir enerji var biliyorum diyor, karnına bastırarak. Arap ya hani şaşırıyorum, bilmesi tuhafmış gibi. Kendime suç üstleri yapmaya başlıyorum bir bir. Çocukken sol kolu soğuk sağ kolu sıcak diye hocaya bile götürmüşler. Sonra bir çizgi filmde duymuş, araştırmış, yoga falan... R'leri söyleyemiyor, kıvırcık kısa saçlarını düşündüğünde kaşıyor, gülümsüyor. 
Aç mısın? diyorum, oruçluymuş. Taksimde iftar açacakmış, ben de eve yürüyeceğim, benle yürüyor meydana dek. Soruyorum, bir rüyasını anlatıyor. Türkiye'ye üç ay önce gelmiş. Gelmeden Humus'un yerle bir olduğunu görmüş, ona kimse inanmamış. R'leri pek söyleyemiyor, zaten diyor, rüyamı anlattıklarım hayatta değil... 
Sonra vedalaşıyoruz. Eve kalan yolda, gücüm olduğunda yardım etmeye, en azından dertlerini dinlemeye çalıştığım başkaları aklıma geliyor. Biri şimdi Kanada'da Irak'lıydı şimdi hukuk okuyor, biri İranlı'ydı, şimdi New York'ta, diğeri de Suriyeli bir çocuktu arkadaşımın arkadaşı kısa bir sohbette ağabeyim Bulgar sınırını geçelim diye zorluyor, sanırım yürüyeceğiz diyordu, onu sonra hiç görmedim... 
Beyoğlu'nda oturunca komşunuz, sokakta rastladığınız, gittiğiniz kafede garson bir çok Suriyeli var,  temas ediyorsunuz, karşılaşıyorsunuz. Sohbet ediyor musunuz? Ben ediyorum. Anlamak istiyorum. Çünkü insan hep kendini ayrı, hep kendini başka sanıyor ve kolayı seçiyor. Sosyal medyada Suriyeli mülteciler hakkında birçok olumsuz yazı okuyorum ve biliyorum ki hiçbiri onlarla sohbet etmemiş. Ya da yersiz yurtsuz olmak, mülteci olmak nedir hiç düşünmemiş. Anlamak için sormak gerekiyor, siz soruyor musunuz? Ki anlatsınlar!