13 Ekim 2017 Cuma

İyiliği Unutmak | Savaş Çağman

Koç Burcunda Dolunay beni inanılmaz huysuz, öfkeli yaptığı şu günlerde maalesef toplu taşım araçlarına binmek durumunda kaldım. Tek sevdiğim vapurdur oysa… Uzun süredir sabahları uyanabiliyorum. Bir ibretlik olsun; birlikte yaşadığınız arkadaşlara dikkat, eğer kendi yaşam anlayışları içi boş, yoz partileme kültürüyse sabah uyanmalar size haram olabilir. Evet, bazıları doğuştan junky’dir. Ben Punk’ın dibiyken bile olamadım. Sadece gözlerim fal taşı gibi açılmış biri neden meyve suyu içtiği bardağa sigara söndürür düşüne dururken tam bir yıl geçmiş. Ne kadar yorulmuşum, nedeni de iyiliği unutmuş olmak...
Çoğumuz unutmadık mı zaten? Dostlar, arkadaşlar, sevgililer, ev arkadaşları, iş arkadaşları hepsi kocaman bir kostümlü provadaymış gibi botokslu mimikler mi yapıyor size? Kötü ve bencil davranış o kadar kanıksanmış ki biri düzgün davranınca yadırgıyoruz. Dün bir dost bana taze fasulye pişirmiş. Sade, sıradan bir eylem… Ama beni şaşırttı. Sosyal temaslarımızda en steril şekilde kalıp aslında kimseye dokunmuyoruz. Evet, bildiğim taze fasulye zeytinyağlısı, ama hala şoktayım. Çünkü iyiliği unutmuşum; bir karşılık beklemeden davranmayı. Arkamda bıraktığım şu bir yıla terastan Süreyya Operasının sırtına bakarak dalıp gidiyorum. Her canım dediğimde, canın çıksın denilmeye o kadar alışmışım ki… Birlikte çalıştığınız, birlikte yaşadığınız insanlar çok önemli dostlar, onları iyi seçin, çünkü bu seçim iyi yapılmazsa kendi cehenneminizi kendiniz inşa ediyorsunuz demektir. Bu öğüt de en çok kendime verdiğim bir öğüt... Rab en çok bana beni anımsat, kendini bilmezden uzak kıl...