Pythagoras’tan bu yana sayılar Gizemcileri ve Matematikçileri bazen birleştirmiş, bazen çatıştırmıştır. Yeni Platonculuk ile başlayan evrenin
bir geometriden ibaret olduğunu savunan görüşler, harfe, sese ve sayıya özel
anlamlar yüklemiştir. Evrenin kusursuz bir güzellik olarak yaratıldığını
anlatan ve Rab Aşktır da diyen, Yedi
Evrensel Enerji’nin altıncısı olan Venüs Işığı ile ilgili kısa bir yazı kaleme
aldığımda, bu yazıyı kaleme almayı düşündüm.
Evrende ve sanatta karşımıza çıkan Altın Oran, canlı ve cansız birçok
varlığın yapısında, hatta insan bedeninde bulunan kendini tekrar eden bir algoritmadır.
Bu oran eski Mısırlılar ve Yunanlılar tarafından keşfedilmiş, mimaride ve
sanatta uygulanmış Altın Oran, yani Fi (Φ)
sayısı olarak bilinir. Matematiksel bir kavramdır ve değeri de 1,618 olarak
belirtilir. Fibonacci dizisi, yani Fi, altıncı yüzyılda Hintli matematikçiler
tarafından bulunmuş olan bu sayı dizisi Liber
Abaci kitabında tavşanların üremesiyle ilgili problemin hesaplanması sonucu
Fibonacci tarafından 1202 yılında
ortaya konmuştu. Dizinin ilk sayı değeri 0, ikincisi 1 ve her ardışık elemanı
da önceki iki elemanın değerinin toplamı alınarak bulunur. Bu, 0, 1, 1(1+0),
2(1+1), 3(2+1), 5(3+2), 8(5+3), 13(8+5), 21(13+8) ve bu şeklinde artarak gider… Bir
Fibonacci sayısının kendinden önceki sayıya bölümünden elde edilen sonuç, 1,618’dir.
Buna da Altın Oran denilir.
Biraz kitabi bilgi; Ayçiçeğinin
merkezinden dışarıya doğru sağdan sola ve soldan sağa doğru tane sayılarının
birbirine oranı Altın Oranı verir. Papatya
Çiçeğinde, ayçiçeğinde olduğu gibi bir Altın
Oran mevcuttur. İnsan Kafasında her insanın kafasında saçların çıktığı
düğüm noktası denilen bir ya da birden fazla nokta vardır. İşte bu noktadan
çıkan saçlar doğrusal yani dik değil; bir spiral, bir eğri yaparak çıkmaktadır.
İşte bu spiralin ya da eğrinin tanjantı yani eğrilik açısı bize Altın Oranı verecektir. İnsan vücudunda
Altın Oranın nerelerde görüldüğüne
bakalım; boy ve bacak boyu, beden boyu ve kol altı beden boyu, tam kol boyu, boyun
- parmakucu, dirsek - boğaz, parmakucu - omuz, parmakucu - dirsek, göbek - omuz,
göbek - bel oranlarında gözükür. İdeal ölçülere sahip bir insan yüzünde de
sayısız Altın Oran örnekleri görmek
mümkündür. Mimaride, sanatta ve diğer alanlarda Mısır Piramitleri, Mona Lisa
tablosu, Çam kozalağı, deniz kabuğu, salyangoz, Mimar Sinan’ın birçok eserinde bu bilgiye rastlanır.
Buraya kadar olan konu Bilimsel Matematiği ilgilendirir, Ezoterik Matematiğe ve onun alanına
giren Gematria ilmine gelirsek bu
diziye birçok anlam yükleyebiliriz. Kabbalah
yani Yahudi Mistisizmi’ne göre
10 Sefirot ve 22 İbrani Harfi ile 32 yaratım basamağıyla
Evren tamam edilmiştir. Bu 32 derece her türlü ruhani çalışmada çıkılması
gereken basamaklardır. Burada tüm sayılar asal tek sayılara tek indirgenerek
yorumlanır.
32nci Derece: 3.524.578 sayısına denk
gelir. 0-9 tüm sayıları yazacağımız sayısal dizide; (0 1 2 3 4 5 6 7 8 9) 5 iki
defa tekrar eder, 0, 1, 6 ve 9 sayısı dışında tüm sayı dizisindeki sesler burada
tekrarlanır. 0 sayısı, hiç olan Ayn Sof
olarak, Altay Şamanizm’inde Telkem olarak adlandırılan hiçbir varlığın
olmadığı boşluktur. 1 sayısı tek olan ilk varlığı Rab’ı işaret eder, burada 0 sayısı 1 ile cisimleşir, ama özünde 0
olarak kalır, aynı Tao’nun tanımı
gibi. Yani yaratılmışta hariç olan 0, 1 cisimler dünyasında Hiç Olma ve Rab olmanın hariç olduğuna işaret eder, 6 sayısı Aşk sayısıdır, o da varlıklar ile
görünür, ama cisimsel değildir, salt kötülüğün yani 3 kere 3’ün olmadığı gibi. Şimdi bu sayılara Gematria uygulayalım;
Derece Toplamı: 11+22+26+25+14+19+11+22 = 150 = (2+4+8+7+5+1+2+4 = ) 33 = 6
Yukarıdan aşağı toplam: 36+33+42+39 = (150) 9+6+6+12 = 9+6+6+3 = 24 = 6
Tüm sayı toplamı 34 ve onunda küçük
sayı toplamı 7 olarak bulunur. Bu evrensel 7 ışığı, yani Yedi Evrensel Enerjiyi açıklar. Bunların gezegen ışığı olarak
anlatımı Güneş, Ay, Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn olarak karşımıza çıkar. Canlı,
cansız tüm cisim ve kavramlar bu yedi ışığın altında adlandırılabilir. Altın Oran 1618 sayısını toplarsak 16
ve 7 sayılarını elde ederiz. Gematria ile elde ettiğimiz sayıları, Hermetik Astroloji ile belirlenmiş Gezegen Işıklarının küçük sayılarına uygulayalım;
32 basamaklı dizileri hazırlanırken 8
basamağın oluşması ve bunun bazı Şaman İnançlarında
8 evrensel yol olarak adlandırılması, 8 sayısına verilen önemle başka bir gizemcilik
kavramına daha işaret ediyor. Bu kavramlar evrensel ışıklara uyarlandığında,
karşımıza ilginç bir hikâye çıkıyor. Bunun daha ayrıntılı çözümlenmesini
konunun uzmanlarına bırakıyorum. Zaten taşı atan yankının nasıl geleceğini hiç
tahmin edemez.