İnançlar hayatlara
yön veriyor. Bu tanıt içinde ideolojiyi de inanç olarak okuyorum. İnanç
hayatımızın kafesi mi? kafeslerimizin anahtarı mı? Seçim yapılması gereken
sanırım işte tam da bu...
Aslında şuradan
bakalım biraz; İnanç falan diye bir
şey yok! Sadece iki öğreti var; birincisi nefret, şiddet ve ayrım üstüne,
ikincisi ise aşk ve uyum üzerine. Şimdi dinlerin isimlerini unutalım, sadece
inandığımız öğreti bunlardan hangisi. İkinicisi o kadar güçlü ki! Yüzyıllar
içinde hangi inanç katılaşsa onun duvarını aşındıran su gibi çatlaklardan
sızmaya, duvarın içinden geçmeye devam etmiş; bu yüzden Tasavvuf olmuş, Gnostizm
olmuş, Hermetik olmuş, Aşk olmuş. Ah çocuk ah, sadece aşk var
şu kubbenin altında, hınçtan duvarları yemyeşil ormanlarımız bürüyecek, kibir
kuleleri ıssız kalacak, bırak uğraşsınlar, onlar zafer-yengi oyunu oynaya
dursun, ne olursa olsun sadece aşk olacak, aştan ibaret olacak bu tüm kutsal
hayatlar...