Ayranım ekşi diyemeyenler Ekşisözlük’te bir sürek avına çıktı şu
son on ay. Önceleri işin rengi latife kıvamında ve masumdu. Sonra işin rengi
topuktan vururum, yok darp ederim, yok senin ta ananı halini aldı. Ne hoş değil
mi entelektüel bu sol kanat bireyler arasındaki bu seviye?
Olayın başlangıcı Ekşisözlük’ün bir adeti üzerine mahlasla yazma şeklinde idi.
Biri veya birileri buna takmış vay ortaya
çıksın, vay kendini belli etsin, falan. Bu sosyal mecrada kim bu güne dek
kendini açık etti? Kim adını açıkladı da siz bunu istiyorsunuz? Ayrıca buradaki
amaç ne? Söyleyeyim, bu kişiyi belirleyip sonra onu müzik aleminden silene dek
elinden geleni arkaya koymamak. Peki, bu kişinin suçu ne? Birilerinin müzik
diye yaptığı kepazeliğe, hiç süslemeden kepazelik demek. Pardon da, şimdi ben
de aynını yazıyorum; siz müzik yalancısısınız, yeteneksizsiniz, ayrıca
magandasınız…
Ha, alenen yazmak mı gerekiyor kim
olduğunuzu? Onun da zamanı gelecek, eğer uslanmazsanız. Bugüne kadar siz Çağdaş
Müzik Zibidilerini bir kez bile yazmadım, çünkü yazılmaya değer bir ürününüz
yoktu. İsim vermeden, gönül kırmadan bahsettim, belki insan olmayı seçerseniz
de, kendinize gelirsiniz de, güzel bir ufka doğru birlikte yürürüz diye. Neden
biliyor musunuz? Çünkü hep bu ülkede yepyeni gelen nesille bu işlerin
yükseleceğine inandığım için. Hep ayağıma çelme takarken siz, ben kolunuza
girmeye çalıştığım için. Çünkü tüm zibidiliğinize,
magandalığınıza rağmen sizi bir
değer gördüğüm için. Gelişebileceğinize (ki hepimiz gelişiyoruz evrenin yasası dahilinde), doğruyu bulacağınıza, şu sulu zırtlak
yerellikten çıkıp ürünlerinizle evrenselleşeceğinize salak gibi inandığım için...
Buradan alenen şunu söylüyorum, sizin
o aylardır yürüttüğünüz linç kampanyası yüzünden eğer ekşisözlük’teki eleştiriler son bulursa bu blog’tan isim vererek,
tarih vererek, screen shot’ları yayımlayarak yaptığınız her rezilliği teker
teker ifşa edeceğim. Eteğinde taş biriken bir siz değilsiniz… Emin olun o
taşları dökmek heyelana neden olacak…